Abdi İbrahim Otsuka Medikal Yöneticiliği; 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizm hastalığı hakkında yerleşmiş önyargılara ve yanlış bilgilere dikkat çekti. Otizm teşhisi konulan bireylere yönelik dışlayıcı ve damgalayıcı lisanla uğraşta AİO’nun geçen yıl başlattığı “Öyle Söyleme!” hareketi de çok kritik bir rol oynuyor.

AİO Medikal Yöneticiliği, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenlere ve otizmli bireylerin maruz kaldığı ötekileştirici lisana karşı “Öyle Söyleme!” hareketinin kıymetine dikkat çekti.
Doğuştan gelen ya da hayatın birinci yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılık olarak tanımlanan otizme, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen kimi hudut sistemi sıkıntıların yol açtığı düşünülüyor.

Ekonomik durum ya da çocuk yetiştirme üzere faktörlerle hiçbir ilgisi bulunmayan otizm spektrum bozukluğu, her coğrafyada, her toplumda ve ailede rastlanan bir rahatsızlık. Tedavide en değerli faktör ise erken teşhis. Erken teşhis ve hakikat bir formülle ağır olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde, otizmin belirtileri denetim altına alınabilmekte, hatta kimi otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde başka arkadaşlarından farklı kalmamaktadır.

Her 54 çocuktan birine otizm teşhisi konuluyor

İşte otizmle ilgili çarpıcı kimi data ve bilgiler:

• Her 54 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı kestirim ediliyor.
• Belirtileri birtakım ruh hastalıklarını andırsa da bir ruh hastalığı olmayan otizm, erkeklerde kızlara oranla 4.3 kat daha sık görülüyor.
• Otizm spektrum bozukluğu teşhisli bireylerin bir kısmında, farklı seviyelerde zekâ geriliğine rastlanıyor.
• Otizm spektrum bozukluğu teşhisli bireylerin yaklaşık 10’unda, çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün özelliklere rastlanıyor.
• Aşıların otizme neden olduğu tezleri gerçeği yansıtmıyor.
• Otizm doğuştan gelen bir yetersizlik münasebetiyle travma sonucu oluşmuyor.
• Genel kanının tersine otizmli bireyler saldırgan değildir, tam bilakis şiddete maruz kalmak açısından daha yüksek risk altındalar.

“Öyle Söyleme!” hareketi ile damgalamaya karşı çaba

Otizmde en az erken teşhis ve eğitim kadar toplumun bilinçlendirilmesi de büyük kıymet taşıyor. Otizmli bireyler ve yakınları önyargılar ve eksik bilgi nedeniyle muhakkak bölümlerce dışlanıyor ve olumsuz yaklaşımlara maruz kalıyor. AİO’nun geçen yıl başlattığı ve büyük takviye gören “Öyle Söyleme!” hareketi de toplumda böylesi ötekileştirici lisan ve davranış kalıplarının değiştirilmesine ve farkındalık yaratılmasına yönelik eforlara öncülük ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı